4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı

1 400 Görüntülenme
0 Yorum

Yöneticiye Bildir


4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı

4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı

Dosyayı İndir

Boyut: [17.98 Mb] (İndirilme: 88)





BEŞ KURUŞUN AĞIRLIĞI
Balaz Amca adında varlıklı bir akrabamız vardı. Altın cep saatinin bağlı olduğu uzun
zincirin ucunda, artık iyice aşınmış, bakırdan beş kuruşluk bir metal para takılıydı. Zarif ve
değerli altın saatinin ucunda bu sıradan parayı acaba neden taşırdı? Bunu hep merak ederdik.
Bu, çocukluğumuzun en önemli ama bir türlü de yanıt bulamadığımız sorularından biriydi.
Sonunda bir yaz gecesi kendisi anlatmaya başladı. Kim bilir neden o geceyi seçti?
Belki de sıcak yaz gecesinde üzüm bağlarından gelen hoş kokular, anları getirmişti aklına. Ya
da artık büyüdüğümüzü, sırrını bizimle paylaşmanın zamanının geldiğini düşünmüştü. Bize
önemli bir şey anlatacağını hissettirdi. Çok içten ve sıcak bir sesle hepimizi yanına çağırdı.
Kimimiz yanındaki sandalyelere, kimimiz ise yere oturduk. Dikkatle onu dinlemeye başladık.
“Ah benim güzel çocuklarım,” diye başladı konuşmasına. “Siz Balaz Amcanızın hep
böyle bir altın saati olduğunu sanıyorsunuz. Altın saatimin zincirinin ucundaki bu beş
kuruşluk parayı da süs olsun diye taktığımı düşünüyorsunuz. Saatin ucundaki bu paradan
cebimde olmadığı, bu paranın hayalini kurduğum zamanlar o kadar çoktu ki eskiden. Sadece
benim mi? Babamın da bu beş kuruşluk paraya çok gereksinim duyduğu günleri öyle iyi
anımsıyorum ki.
“On kardeştik biz. Her gün masaya oturan, yiyecek ekmek, içecek çorba isteyen,
doyurulmayı bekleyen on tane masum ve aç çocuk.
“Babamız yoksul bir marangozdu. İşinin iyi ustasıydı. Ama neye yarar yapacak iş
olmadıktan sonra? Her tarafa başvurur, kendine iş, bize ekmek parası çıkarmaya çalışırdı. Çok
çalışır, az kazanırdı. Bizler için her şeyi yapmayı göze almıştı.
“O ne kadar çok çalışırsa çalışsın, biz çoktuk. Kazandığı para yetmezdi. Ayakkabı bile
alamaz, bütün yazı yalınayak dolaşarak geçirirdik. Sıcak, tozlu toprağı, şimdi bunları size
anlatırken bile tabanlarımda hissedebiliyorum.
“Güçlüydük, sürekli oyunlar oynamaktan, açık havada dolaşmaktan rengimiz, tenimiz
sağlıklıydı. Ancak şekere, çereze, tatlıya verecek bir kuruşumuz bile olmazdı. Babam ‘Hadi
bununla şeker alın, dondurma alın.’ diye bir kuruş bile veremedi bize hiç.
“Şimdi size ne diyeyim? Neden yalan söyleyeyim? Yaşadıklarımdan hiç de hoşnut
değildim. Hiç olmazsa bir kez, yaşamım boyunca yalnızca bir kez tek bir kuruşum olsun
isterdim. Bir kuruşum olsun da canımın istediği herhangi bir şeyi alabileyim isterdim.
Çocukluk işte: Düş kurardım. Eğer bir kuruşum olsa, kırmızı bir çakı, üstüne binebileceğim
tahta bir at, meşin futbol topu ve bir avuç dolusu de şeker alabilirim diye düşünürdüm. O
yaşlarda düşlerimi bunlar süslerdi. Eğer bir kuruşum olsa bunları mutlaka alabilirim diye
düşünürdüm.
“Ama böyle bir şansım yoktu. Yolda yürürken para bulamadım hiç. Bizim
köyümüzde, anlaşılan herkes çok yoksuldu. Kimse bir kuruşunu bile yitirmiyordu. En azından
ben, çocukluğumda, birilerinin yitirdiği bir parayı bulamadım.
“Bir gün hiç beklemediğim bir şey oldu. Babam eve koca bir mendile sardığı bir sürü
bozuk para getirdi. Hepsi de beş kuruşluk hâlindeydi. O zamanlar bu beş kuruşluk bozuk
paralardan çok vardı. Çok büyük bir paraydı bu. Hele bir çocuk için olağanüstü büyüktü.
“Paraları masaya döktü, beraber saydık. Tam yüz seksen üç adet beş kuruşluk vardı
babamın çıkınında.
“Kardeşlerim evde yoktu yani yalnızdım. Babam da herhâlde bu nedenle paralarla
oynamama izin verdi. Paraları masanın üzerine yaydım, oynamaya başladım.
“Paralardan sıralar yaptım. Birbirlerinin karşısına dizilen askerler gibi onlardan
ordular kurdum. Savaşlar düzenledim. Sonra yıldızlar, köyler, kuleler yaptım. Çok güzel
zaman geçirdim.
“Sonunda babam, ‘Artık yeter.’ dedi ve paraları toplamam için bir kese getirdi. Ben de
babamın istediği gibi paraları kesenin içine birer birer attım ama son para…
“Son para, avucumda kaldı. Sonra da avucumdan cebime geçti. Söyle düşündüğümü
hatırlıyorum. ‘Tanrım, bu son parayı da torbaya koysam ne olacak? Bu torbada var olan koca
para yığını, bir adet parayla mı çoğalacak? Bir beş kuruş daha olacak torbada. Oysa bende
kalırsa öyle mi ya? Bu bir tanecik beş kuruş beni çok zengin edecek. Hayallerim gerçek
olacak.’
“Böylece kendimi rahatlatıp torbanın ağzını bağladım, babama verdim. Sonra da
sessizce sokağa çıktım.
“Ayaklarımın beni nereye götürdüğünü biliyordum elbette. Doğruca bakkala. Bir sürü
insan bir şeyler almak için kuyrukta bekliyordu. Ben de sıranın en sonundaki yerimi aldım.
Şimdi artık ne alacağımı seçmekten başka işim kalmamıştı.
“Bakkalda sırada beklerken inanılmaz bir şey olmaya başladı. Para avucumdaydı. Sıkı
sıkı tutuyordum. Oysa, önceleri paranın avucumda olduğunu fark etmemiştim bile. Ama bir
süre sonra avucumdaki beş kuruş giderek ağırlaşmaya başladı.
“Düşündükçe yüzüm kızarıyordu, elimdeki ağırlık giderek dayanılmaz oluyordu. Elim
ağrımaya başladı. Sadece elim mi? Kolum. Sırtım. Başım. Her tarafım tarif edilmez sancılar
içindeydi. Özellikle yüreğim. Yüreğim çok sızlıyordu.
“Sıra da neredeyse bana gelmek üzereydi. Önümde sadece bir kız çocuğu vardı, sonra
ben siparişlerimi verebilecektim. Ama artık orada durmam olanaksızdı. Korku içindeydim.
Bir koşu bakkaldan çıktım. Hızla eve yöneldim. Eve kadar da koştum.
“Kapıyı çarparak eve girip babamın yanına gittiğimde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.
Elimdeki beş kuruşu, bu ağırlığı dayanılmaz hâle gelen parayı gözyaşları içinde, ama hiçbir
şey söylemeden, usulca avucuna bıraktım.
“Ben tek bir söz bile edemedim. Ama o olanları anlamıştı. Bir şey demedi, azarlamadı.
“‘Neden geri getirdin?’ diye sordu usulca.
“‘Çünkü çok ağırdı.’ dedim hıçkırıklar içinde, ‘taşıyamadım.’
“O zaman babacığım şöyle dedi: ‘Bu beş kuruş senin olsun. Bunu asla yitirme,
yaşamın boyunca yanında taşı. Bu para sana, yanlış yollarla kazanılan parayı taşımanın ne
kadar zor olduğunu anımsatsın.’ İşte bu, o para.”
Balaz Amca sözlerinin burasında bir süre soluklandı. Sonra şöyle dedi:
“Evet benim güzel çocuklarım. Bu beş kuruşun öyküsü böyle işte. Bu beş kuruşu,
yaşamım boyunca vicdanımı sızlatan bu parayı ben böyle elde ettim.”
Zsigmond MORİCZ
(Zikmond Moriz)
Derleyen ve Çeviren: Tarık DEMİRKAN

YouTube Kanalımıza Abone Ol

WhatsApp Gruplarımız

1. Sınıf WhatsApp Grubu

1. Sınıf WhatsApp Grubu -2

2. Sınıf WhatsApp Grubu

2. Sınıf WhatsApp Grubu -2

3. Sınıf WhatsApp Grubu (Dolu)

3. Sınıf WhatsApp Grubu -2

4. Sınıf WhatsApp Grubu (Dolu)

4. Sınıf WhatsApp Grubu -2

WhatsApp Kanalımız

FaceBook Grubumuz

İnstagramda Takip Et


4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı adlı dosyayı indir.
2023-2024 4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı 4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı 2023-2024 4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı adlı dosya bu içerikte yer almaktadır.
4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı adlı dosya 8-08-2021, 16:36 tarihinde admin tarafından eklenmiştir. 4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı adlı dosya Eğitim Kategorileri / Dinleme Metinleri kategorisinde yer almaktadır ve bugüne kadar 1 400 defa ziyaret edilmiştir.
4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı adlı dosyamızı google da aramak için 4. Sınıf Türkçe 3. Tema Dinleme Metni - Beş Kuruşun Ağırlığı

Konu Etiketleri:

Benzer İçerikler:
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 6. Tema Dinleme Metni - Bir Anı
  • 1. Sınıf Türkçe 7. Tema Dinleme Metni - Çanakkale
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 3. Tema Dinleme Metni - En İyi Buğday
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 7. Tema Dinleme Metni - Ağaç
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 8. Tema Dinleme Metni - Hapşu
  • 4. Sınıf Türkçe 4. Tema Dinleme Metni - Genç Osman
  • 2. Sınıf 3. Tema Dinleme Metni - Çocuklar
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 1. Tema Dinleme Metni - Kentlerde Yaşayan Çocuklar da Oyun Oynamak İsterler
  • 1. Sınıf Türkçe 6. Tema Dinleme Metni Ağaç Sevgisi
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 2. Tema Dinleme Metni - Cumhuriyet Çocukları
  • 1. Sınıf Türkçe 5. Tema Dinleme Metni - Bedenim Ne Anlatıyor
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 5. Tema Dinleme Metni - Konuşmak İsteyen Çocuk
  • 1. Sınıf Türkçe 8. Tema Dinleme Metni - Kalın Camlı Mavi Saplı
  • 2. Sınıf Türkçe 1. Tema Dinleme Metni - Aferin
  • 4. Sınıf Türkçe 1. Tema Dinleme Metni - Halay
  • 2. Sınıf Türkçe 5. Tema Dinleme Metni - Ormanlar
  • 2. Sınıf Türkçe 6. Tema Dinleme Metni - Para Nedir
  • 3. Sınıf Türkçe (MEB) 4. Tema Dinleme Metni - Dede Korkut
  • 3. Sınıf Türkçe (SDRİPEKYOLU) 4. Tema Dinleme Metni - Trafik Der Ki
  • 2. Sınıf Türkçe 4. Tema Dinleme Metni - Yunus Emre'yle Bir Gün

  • Üzgünüz !

    Bu Konuya Henüz Bir Yorum Yapılmamış. Belki Sen Yorum Atarsan Bize Destek Olabilirsin. Yazarlarmız Sizler İçin Çalışmakta ve Bir Teşekkürü Çok Görmeyiniz.

    NOT: Sol Tarafta Konuyu Beğeniyseniz Oy Vermeyi Unutmayınız.


    Yeni Yorum Ekle !

    Bu Konuya Siz Yorum Yapabilirsiniz. Yorum Atarak Bizlere Katkıda Bulunabilirsiniz.. Yazarlarmız Sizler İçin Çalışmakta ve Bir Teşekkürü Çok Görmeyiniz.

    NOT: Sol Tarafta Konuyu Beğeniyseniz Oy Vermeyi Unutmayınız.




    Güvenlik Sorusu : Ülkemizin başkenti neresidir?